Çağdaş Sözlük

Esîr ~ اثیر

Lugat-ı Cudi - Esîr ~ اثیر maddesi. Sayfa: 26 - Sira: 11

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; Esîr maddesi. osmanlıcada Esîr ne demek, Esîr anlamı manası, Esîr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Esîr hakkında bilgi. Arapça Esîr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Esîr anlamı

Lugat-ı Cudi - اثیر Esîr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Esîr ~ اثیر güncel sözlüklerde anlamı:

ESiR ::: Birbirine yakın olmak, mütekarib.

ESiR ::: Bütün kâinatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan lâtif madde. Elektrik, ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde. Görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce kabul edilen lâtif, rakik, elâstikiyeti hâiz seyyal madde.("İkisi de birbirine bitişikti, so a ayrı ettik." mânasında olan $nın ifadesine nazaran, manzume-i şemsiye ile arz, dest-i kudretin madde-i esiriyeden yoğurmuş olduğu bir hamur şeklinde imiş. Madde-i esiriye, mevcudata nazaran akıcı bir su gibi mevcudatın aralarına nüfuz etmiş bir maddedir. $ âyeti, şu madde-i esiriyeye işarettir ki, Cenab-ı Hakk'ın arşı su hükmünde olan şu esir maddesi üzerinde imiş; esir maddesi yaratıldıktan so a, Sâniin ilk icadlarının tecellisine merkez olmuştur. Yani esiri halkettikten so a, cevahir-i ferd'e kalbetmiştir. İ.İ.)

ESiR ::: Kul, köle. Harpte teslim alınan düşman. Teslim olan.

esîr ::: (a. i.) : kâinatı dolduran ve bütün cisimlere nüfûzeden, fizikcilerce, ışık, hararet ve elektrik gibi şeylere nakil vâsıtası hizmeti gördüğü farzolunan, tartısız, elâstikî ve akıcı hafif bir cisim, [kelime Rumcadan Arapçaya geçmiştir].

esîr ::: (a. s. c. : üserâ) : 1) savaşta düşman eline düşen kimse, tutsak. 2) kul, köle. 3) düşkün, vurgun.

esîr-i aşk ::: aşkın esiri, aşka tutulmuş.

esîr-i firâş ::: yatalak.

esîr-i harb ::: harp esiri.

esîr-i hizmet ::: hizmet esiri.

eslr-i sâfiyyet ::: saflık esiri.

esîr-i turra-i cânân ::: sevgilinin perçeminin esiri.

esir ::: (a. s.) : pek sevinçli.

esîr ::: alemi kaplayan incecik madde.

esir ::: savaşta teslim alınan kimse.

Esir :::


  1. Tutsak.

  2. Köle.

  3. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.

  4. Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz (cevher).

  5. Hava.

esîr ::: tutsak

esir ::: savaşta teslim alınan kimse , birbirine yakın olmak , mütekarib , bütün kainatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan latif madde , elektrik , ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde , görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce kabul edilen latif , rakik , elastikiyeti haiz seyyal madde , kul , köle , harpte teslim alınan düşman , teslim olan

esîr ::: ‬tutsak

esîr ::: (a. i.) kâinatı dolduran ve bütün cisimlere nüfûzeden, fizikcilerce, ışık, hararet ve elektrik gibi şeylere nakil vâsıtası hizmeti gördüğü farzolunan, tartısız, elâstikî ve akıcı hafif bir cisim, [kelime Rumcadan Arapçaya geçmiştir].

esir ::: (a. s.) pek sevinçli.

esir ::: hava, köle, tutsak

ESİR :::

Bütün kâinatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan lâtif madde. Elektrik, ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde. Görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce kabul edilen lâtif, rakik, elâstikiyeti hâiz seyyal madde.("İkisi de birbirine bitişikti, sonra ayrı ettik." mânasında olan $nın ifadesine nazaran, manzume-i şemsiye ile arz, dest-i kudretin madde-i esiriyeden yoğurmuş olduğu bir hamur şeklinde imiş. Madde-i esiriye, mevcudata nazaran akıcı bir su gibi mevcudatın aralarına nüfuz etmiş bir mad