Çağdaş Sözlük

Hîle ~ حیله

Lugat-ı Cudi - Hîle ~ حیله maddesi. Sayfa: 439 - Sira: 6

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; Hîle maddesi. osmanlıcada Hîle ne demek, Hîle anlamı manası, Hîle osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hîle hakkında bilgi. Arapça Hîle ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hîle anlamı

Lugat-ı Cudi - حیله Hîle ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Hîle ~ حیله güncel sözlüklerde anlamı:

HiLE ::: Sed. Hâil. * Çare. * Maslahat ve hayırlı işlerde tedbirli ve tecrübeli olmak. * Aldatacak tarz ve tedbir. Fend. Mekir. Dabara. * Zeval ve intikal. * Sahtekârlık, yalancılık, düzenbazlık.

hile ::: (a. i. c. : hiyel) : oyun, aldatma, dubârâ. [Arapça'da asıl mânâsı "çâre' dir],

hîle-i şer'iyye ::: şer'î çâre, bulunan şer'î kolay ilk.

hîle ::: düzen, aldatma.

HiLE ::: Hîle ile rızık artmaz. Malın bereketini giderir. Hîle ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felâketle, birden bire giderek geride yalnız günâhları kalır. Her san'atta hîle yapmamak farzdır. Çürük iş yapmak ve gizlemek haramdır. (Muhammed Gazâlî)

Hile :::


  1. Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika
    Örnek: Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı. R. H. Karay

  2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma.

  3. 1. Olağan çevirim uygulayımlarıyla gerçekleştirilmesi güç, pahalı, tehlikeli, zaman alıcı ya da olanaksız bulunan işlemlerin, optik, mekanik, kimyasal bazı özelliklerden yararlanılarak yapılanı; bu yolla elde edilen olağandışı, olağanüstü sonuçlar. TV

  4. Sinemadakine benzer sonuçların televizyonda elektronik yöntemlerle elde edileni.T. : 1. trük, trükaj, trik, sinemahilesi

hile ::: aldatma , sed , hail , çare , maslahat ve hayırlı işlerde tedbirli ve tecrübeli olmak , aldatacak tarz ve tedbir , fend , mekir , dabara , zeval ve intikal , sahtekarlık , yalancılık , düzenbazlık

hîle ::: düzen , oyun

hîle ::: ‬düzen

hîle ::: oyun

hîle ::: hile

hile ::: (a. i. c. : hiyel) oyun, aldatma, dubârâ. [Arapça'da asıl mânâsı

Hile ::: Bir kimseyi aldatmak, yanıltmak için yapılan oyun, çıkar sağlamak için, değerli bir şeye değersiz bir şey katma.

hile ::: al, dek, dolap, dolma, dümen, düzen, entrika, fesat, fırıldak, foya, kapan, külah, me
kir, nakış, olta, oyun, şaibe, tertip

HİLE :::

Sed. Hâil. * Çare. * Maslahat ve hayırlı işlerde tedbirli ve tecrübeli olmak. * Aldatacak tarz ve tedbir. Fend. Mekir. Dabara. * Zeval ve intikal. * Sahtekârlık, yalancılık, düzenbazlık