Çağdaş Sözlük

maraz ~ معرض

Lugat-ı Cudi - maraz ~ معرض maddesi. Sayfa: 948 - Sira: 5

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; maraz maddesi. osmanlıcada maraz ne demek, maraz anlamı manası, maraz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte maraz hakkında bilgi. Arapça maraz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada maraz anlamı

Lugat-ı Cudi - معرض maraz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

maraz ~ معرض güncel sözlüklerde anlamı:

MARAZ ::: Hastalık, illet, dert. Belâ.

Maraz ::: (a. i. c. : emraz) : hastalık.

maraz-i mevt ::: hek. ölüm hastalığı, ölüm korkusu hastalığı, [erkeği evin dışında ve kadını evin içinde iş görmekten meneden ve başladığı târihten itibaren en az bir yıl içinde ölümle neticelenen hastalık]

maraz-ı müstevli ::: hek. istilâ eden hastalık, salığın hastalık, fr. maladie epidemique.

maraz-ı müzmin ::: hek. müzmin, süreğen, sürüncemede bırakan hastalık.

maraz-ı sârî ::: hek. sirayet edici, geçici, bulaşıcı hastalık, fr. maladie contâgieuse.

muarrız ::: (a. s.) : ta'rîz eden, dokunaklı söz söyleyen, taş atan. (bkz : mu'riz). [kelime aslında : "sünnetçi" demektir]

mu'riz ::: (a. s. arz'dan) : i'râz' eden, yüz çeviren, başka tarafa dönen; ta'rîz eden, dokunaklı söz söyleyen, taş atan.

mâraz ::: sergi.

maraz ::: hastalık.

MARAZ ::: Taâmın (yemeğin) evvelinde, Besmele-i şerîfeyi söylemeyen kimse için üç zarar vardır: Şeytan, kendisiyle birlikte taâm yer. Yediği taâm, bedenine maraz olur. Taâmda bereket olmaz. (Kudûrî)

Maraz :::


  1. Hastalık.

  2. Dayanılması güç durum.

  3. Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan.

mârâz ::: hastalık , bela , illet

ma'raz ::: sergi

mâraz ::: sergi

ma’raz ::: ‬sergi

maraz ::: ‬hastalık

muarrız ::: (a. s.) ta'rîz eden, dokunaklı söz söyleyen, taş atan. (bkz : mu'riz). [kelime aslında :

mu'riz ::: (a. s. arz'dan) i'râz' eden, yüz çeviren, başka tarafa dönen; ta'rîz eden, dokunaklı söz söyleyen, taş atan.

MARAZ :::

Hastalık, illet, dert. Bel