Hadîs ~ حدیث
Lugat-ı Cudi - Hadîs ~ حدیث maddesi. Sayfa: 414 - Sira: 15
Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; Hadîs maddesi. osmanlıcada Hadîs ne demek, Hadîs anlamı manası, Hadîs osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hadîs hakkında bilgi. Arapça Hadîs ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hadîs anlamı
Lugat-ı Cudi - حدیث Hadîs ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Hadîs ~ حدیث güncel sözlüklerde anlamı:
HaDiS ::: Yeni. So adan olan şey. Değişen. Hudus eden.
HADiS ::: Her söylenişinde yeni haber gibi dinlenmeğe lâyık. Peygamberimizin (A.S.M.) sözü, emri ve hareketi. Sünnet-i Nebeviyye. Hadisten bahseden ilim. (Bak: Tevâtür)
hadîs ::: (a. i. c. : ehâdîs) : 1) Peygamberimizin kutsal sözü. 2) hadîsten bahseden ilim.
hadis-i kudsî ::: mânâsı vahyedilen, kelimesi Peygamberimizden sudur eden (çıkan) kutsal söz.
hadîs-i mevzu' ::: bir başkası tarafından söylenip, Peygamberimize isnâd olunan söz.
hadîs-i mürsel ::: Peygamberimiziden işitildiğl söylenilen söz.
hadîsi nebevî ::: (bkz. : hadîs-i kudsî).
hadîs-i sahih ::: doğru ve adaletli bir râvîye dayanan hadîs-i şerîf. 3) s. yeni. taze.
hadîs-üs-sinn ::: (yaşı taze) : genç, delikanlı, (bkz. : nev-civân, hades 4) 4) haber, kıssa, söz, söylenti.
hadis ::: (a. s. hudûs'dan.) : 1) hudûs eden, çıkan, meydana gelen. 2) yeni, yeni çıkan.
hadîs ::: Peygamberimizin sözü.
hâdis ::: so adan var olan.
HaDiS ::: Âlemin hâdis olduğunu gösteren ikinci bir delil de âlemin her zaman bozularak değişmesidir. (Kemahlı Feyzullah)
HADiS ::: Uydurduğu bir süzü, hadîs olarak söyleyen kimse, Cehennem'de azâb görecektir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
Hadîs-i şerîfleri, sahîh (doğru) veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek, sahîh olsa bile, günâh olur. Böyle kimsenin hadîs-i şerîf okuması câiz olmaz. Hadîs kitablarından hadîs nakletmek için hadîs âlimlerinden icâzet (diploma) almış olmak lâzımdır. (Muhammed Hâdimî)
İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği, bildirdiği) bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruldu: İçinizde en sevdiğim kimse, huyu en güzel olandır.
Bir kimse ki, Kur'ândan, hadîsten anlamaz,
Cevâb vermemek gibi, ona cevâb bulunmaz.
(Şeyh Sa'dî)
Hadis :::
- Bu söz ve davranışları inceleyen bilim.
- Hz. Muhammed'in söz ve davranışları.
hâdis ::: yeni , sonradan var olan , meydana gelen
hadîs ::: hadis , peygamber sözü
hâdis ::: meydana gelen
hâdis ::: yeni
hadîs ::: hadis
hadîs ::: Peygamber sözü
hadis ::: (a. s. hudûs'dan.) 1) hudûs eden, çıkan, meydana gelen. 2) yeni, yeni çıkan.
Hâdis ::: Meydana gelen; çıkan; yeni çıkan
Hâdis ::: Meydana gelen; çıkan; yeni çıkan
hâdis :::
HADÎS :::
HÂDİS :::