Kabâ ~ قباء
Lugat-ı Cudi - Kabâ ~ قباء maddesi. Sayfa: 726 - Sira: 11
Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; Kabâ maddesi. osmanlıcada Kabâ ne demek, Kabâ anlamı manası, Kabâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kabâ hakkında bilgi. Arapça Kabâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kabâ anlamı
Lugat-ı Cudi - قباء Kabâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Kabâ ~ قباء güncel sözlüklerde anlamı:
kaba' ::: (a. i. c. : akbiye) : üste giyilen elbise, cübbe, kaftan.
kabâ-yi âhenîn ::: demirden elbise, zırh.
Kaba :::
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
Örnek: Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. Ö. Seyfettin - Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
Örnek: Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. R. H. Karay - Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
Örnek: Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. H. R. Gürpınar - Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
Örnek: Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. O. C. Kaygılı
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: aba
kaba ::: abullabut, çirkin, ham, hantal, kabak, kalas, kötü, köylü, nadan, yoğun, yoz