Çağdaş Sözlük

kıyam ~ قيام

Lugat-ı Cudi - kıyam ~ قيام maddesi. Sayfa: 746 - Sira: 2

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; kıyam maddesi. osmanlıcada kıyam ne demek, kıyam anlamı manası, kıyam osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kıyam hakkında bilgi. Arapça kıyam ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kıyam anlamı

Lugat-ı Cudi - قيام kıyam ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kıyam ~ قيام güncel sözlüklerde anlamı:

KIYAM ::: Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. * Ayaklanmak. İsyan. * Ölümden so a tekrar dirilmek. * Bir işe başlamak, devam etmek. * Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. * Canlanmak. * Kıyâmet günü (mânâsına da gelir). * Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki ayakta durma kısmı.

kıyam ::: (a. i.) : 1) kalkma, ayağa kalkma, ayakta durma. 2) namazın iftitah tekbî-riyle rükû arasındaki ayakta durma kısmı. 3) bir işe kalkışma, başlama. 4) ayaklanma, (bkz. : ıs-yân). 5) ölümden sonra dirilip ayağa kalkma, (bkz. : ba'sü ba'd-el-mevt). Yevm-ül-kıyâm : kıyamet günü. (bkz. : rûz-i kıyam, rûz-i mahşer).

kıyam bi-llâh-Cisb ::: (a. b. i.) : tas. rüsumdan bilkülliye feragat ve seyr an-illâh, bi-llâh, fi-llâh suretiyle manevî menzillerin hepsini geçtikten sonra hâsıl olan beka bi-llâh mertebesindeki istikamet.

kıyâm ::: ayakta durma, ayaklanma.

KIYaM ::: Kıyâm, üç şeyle tamam olur: 1) Ayakta durmak, 2) Secde yerine bakmak, 3) İki tarafına sallanmamak. (Kutbüddîn-i İznikî)

Kıyâmı yapamayan hasta, oturarak, oturamayan, sırt üstü yatıp başı ile îmâ, işâret ederek kılar. Yüzü, semâya (göğe) karşı değil kıbleye karşı olması için başı altına yastık konur. Ayaklarını diker. Kıbleye karşı uzatmaz. (İbn-i Âbidîn)

Kıyam :::


  1. Ayağa kalkma, ayakta durma.

  2. Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme.

  3. Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme
    Örnek: Planlı ihtilalin, planlı kurtuluş, kıyam ve savaşının ilk basamağı buydu. E. İ. Benice

  4. İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma.

  5. Namazda ayakta durma.

  6. Kalkma, ayağa kalkma. 2. Bir işe kalkışma, başlama.

kıyâm ::: ayaklanma , ayağa kalkma , kalkma , ayakta durma , ayaklanmak

kıyâm ::: ‬kalkma

kıyâm ::: ayaklanma

KIYAM :::

Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. * Ayaklanmak. İsyan. * Ölümden sonra tekrar dirilmek. * Bir işe başlamak, devam etmek. * Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. * Canlanmak. * Kıyâmet günü (mânâsına da gelir). * Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki ayakta durma kısmı.