göz ~ كوز
Lugat-ı Cudi - göz ~ كوز maddesi. Sayfa: 777 - Sira: 3

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; göz maddesi. osmanlıcada göz ne demek, göz anlamı manası, göz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte göz hakkında bilgi. Arapça göz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada göz anlamı
Lugat-ı Cudi - كوز göz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
göz ~ كوز güncel sözlüklerde anlamı:
"); kûz ::: (f. s.) : kanbur. (bkz. : kûhân, kûh-püşt).
kûr ::: (a. i.) : 1) bardak, (bkz. : kadeh). 2) tas; çanak.
Göz :::
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
Örnek: Asıl felaket bu pınara sırt çevirmek, bu pınarın gözlerine taş tıkamak değil de ne olurdu? T. Buğra - Delik, boşluk
Örnek: Köprünün gözleri karış karış kazılmıştır. S. F. Abasıyanık - Çekmece.
- Terazi kefesi.
kûz ::: (f. s.) kanbur. (bkz. : kûhân, kûh-püşt).
kûr ::: (a. i.) 1) bardak, (bkz. : kadeh). 2) tas; çanak.
Göz ::: Görme organı.
göz ::: bakış, bölüm, çekmece, delik, görüş, hane, kaynak, nazar, oda