Çağdaş Sözlük

mükaşefe ~ مكاشفه

Lugat-ı Cudi - mükaşefe ~ مكاشفه maddesi. Sayfa: 974 - Sira: 10

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; mükaşefe maddesi. osmanlıcada mükaşefe ne demek, mükaşefe anlamı manası, mükaşefe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mükaşefe hakkında bilgi. Arapça mükaşefe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mükaşefe anlamı

Lugat-ı Cudi - مكاشفه mükaşefe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

mükaşefe ~ مكاشفه güncel sözlüklerde anlamı:

MüKaşEFE ::: Gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek, açığa çıkarmak. Meydana çıkarmak. * Bir hususu keşif yolu ile anlamak, bilmek. * Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfatlarına ve sâir sırlarına vukufiyyet. (Bak: Keşfiyat)

mükâşefe ::: (a. i. keşf'den) : 1) tas. hakikat ehline Allah sırlarının görünmesi, kendileri Allah nurunu görmeleri. 2) meydana çıkarma.

mükâşefe ::: sırların açılması.

MüKaşEFE ::: Tasavvuf yolunda olanların kalbine gelen müjdeler üç kısımdır. Bunlar; rüyâ, vâkıa (uyku ile uyanıklık arasında) ve mükâşefeler hâlindedir. Mükâşefelerle gelen müjdelerin yüzde doksanı hak ve hakîkate uygundur.

Mükâşefe derecesine ulaşanların, delîl bulmaya ve sebeb aramaya ihtiyâçları yoktur. Gayb nîmetlerine kavuşmuş, zan ve şüphe hücumlarına uğramaktan kurtulmuşlardır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Allahü teâlâ bilinmez ve anlaşılamaz. Görülebilen, anlaşılabilen şühûd ve müşâhede yoluyla belli olan her şey, O değildir. Allahü teâlâ ötelerin ötesidir. (İmâm-ı Rabbânî)

mükâşefe ::: sırların açılması , gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek , açığa çıkarmak , meydana çıkarmak , bir hususu keşif yolu ile anlamak , bilmek , cenab-ı hakk'ın zat ve sıfatlarına ve sair sırlarına vukufiyyet

mükâşefe ::: (a. i. keşf'den) 1) tas. hakikat ehline Allah sırlarının görünmesi, kendileri Allah nurunu görmeleri. 2) meydana çıkarma.

MÜKÂŞEFE :::

Gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek, açığa çıkarmak. Meydana çıkarmak. * Bir hususu keşif yolu ile anlamak, bilmek. * Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfatlarına ve sâir sırlarına vukufiyyet. (Bak: Keşfiyat