Çağdaş Sözlük

minnet ~ منت

Lugat-ı Cudi - minnet ~ منت maddesi. Sayfa: 992 - Sira: 6

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; minnet maddesi. osmanlıcada minnet ne demek, minnet anlamı manası, minnet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte minnet hakkında bilgi. Arapça minnet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada minnet anlamı

Lugat-ı Cudi - منت minnet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

minnet ~ منت güncel sözlüklerde anlamı:

MiNNET ::: İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. * Birisine iyilik etmek. * Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak.

minnet ::: (a. i. c. : minen) : 1) bir iyiliğe, bir iyilik yapana karşı kendini borçlu görme. 2) görülen iyiliğe karşı teşekkürde bulunma. 3) yapılan iyiliği başa kakma. Bî-minnet : minnetsiz, ettiği iyiliği başa kakmıyan. 4) şükür, teşekkür etme.

minnet ::: iyiliğe karşı duyulan şükür hissi, başa kakma.

MiNNET ::: Sadakalarınızın sevâbını minnet ve ezâ ile heder etmeyin, boşa çıkarmayın. (Bekara sûresi: 264)

Minnet edenin sadakasını Allahü teâlâ kabûl etmez. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Minnet akıl ve iz'andan soyunmuş özü-vicdânı çürük kişilere yaraşır. Böyleleri bir kimseye bir iyilik ettikleri zaman onu ya söz veya davranışlarla açıklamaya kalkışarak zavallıyı mahcub eder ve gönlüne ızdırap yüklerler. (Ahmed Rıfat)

2. Görülen iyiliğe karşı teşekkür etme.

Gaflet ve şaşkınlığa kapılarak, ana-babanın kalbini kırarsan derhal onların rızâsını almaya çalış, yalvar, minnet eyle ve her ne sûretle olursa olsun, onların gönlünü al. Ana-babanın evlâdı üzerinde hakları çok büyüktür. (Süleymân bin Cezâ)

Allahü teâlâya hamdü senâlar olsun ki, üç seneden beri müslümanım.Mes'ûd bir hayâta kavuştum. Bana İslâmiyet'i anlatıp müslüman olmama vesîle olanlara minnet borcum çoktur. (Ömer Mita-Japon)

3. Allahü teâlâya hamd ve senâ etmek, şükretmek.

Allahü teâlâya hamd ve minnet ederiz ve O'nun Peygamberine sonsuz salât ve selâm ederiz. Selâmette ve âfiyette olmanız ve doğru yolda bulunmanız ve ilerlemeniz için Allahü teâlâya duâ ederiz. Kıymetli ve merhametli efendim! Kazanç zamânı geçip gidiyor. Her geçen an, ömrümüzü azaltmakta, ecel zamânı yaklaşmaktadır. Bugün aklımızı başımıza toplamazsak, yarın âh etmekten ve pişmanlıktan başka elimize bir şey geçmez. Bu birkaç günlük sağlık zamânında dînin emirlerine uygun yaşamaya çalışmalıyız! Ancak böylece kurtulmamız umulur. (İmâm-ı Rabbânî)

Minnet Allahü teâlâya ki, O'na tâatte bulunmak, beğendiği işleri yapmak, O'na yakınlaştırır. O'na şükretmekle nîmet artar. Alınan her nefes, hayâtın devâmını sağlar. Verilen nefes, insanı rahatlatır. O halde, her nefeste iki nîmet vardır. Her nîmete bir şükür lâzımdır. (Sâdî-i Şîrâzî)

Hayat yolunda bizim taşıyabileceğimiz ve öteki dünyâya da götürebileceğimiz biricik servet; Allahü teâlâya hamd ve senâ etmek (O'na minnet bildirmek) ve O yüce kudret sâhibine sevgi ile bağlanmak, O'na ibâdet etmektir. (William Pickhard-İngiliz)

4. Nîmete kendi eliyle, kendi çalışmasiyle kavuşmadığını, Allahü teâlânın lütfu ve ihsânı olduğunu düşünmek. Ucbun (kendini ve işlerini beğenme hâlinin) zıddı.

Minnet :::


  1. Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
    Örnek: Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı. H. Taner

  2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma
    Örnek: Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu. N. Cumalı

minnet ::: iyiliğe karşı duyulan şükür hissi

minnet ::: (a. i. c. : minen) 1) bir iyiliğe, bir iyilik yapana karşı kendini borçlu görme. 2) görülen iyiliğe karşı teşekkürde bulunma. 3) yapılan iyiliği başa kakma. Bî-minnet : minnetsiz, ettiği iyiliği başa kakmıyan. 4) şükür, teşekkür etme.

MİNNET :::

İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. * Birisine iyilik etmek. * Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak