Çağdaş Sözlük

hibe ~ هبه

Lugat-ı Cudi - hibe ~ هبه maddesi. Sayfa: 1082 - Sira: 8

Lugat-ı Cudi, İbrâhim Cûdî Efendi Sözlüğü; hibe maddesi. osmanlıcada hibe ne demek, hibe anlamı manası, hibe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hibe hakkında bilgi. Arapça hibe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hibe anlamı

Lugat-ı Cudi - هبه hibe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hibe ~ هبه güncel sözlüklerde anlamı:

HiBE ::: Bağışlamak. Parasız ve karşılıksız vermek. Bağışlanan şey. * Hal ve şân.

HiBE ::: (C.: Hıbeb-Hıbâb) Yaban otlarının tohumu.

hibbe ::: (a. i. c. : hibeb) : paçavra, kesilmiş kumaş parçası.

hibe ::: (a. i. c. : hibât) : bağışlama; bağış.

hibe ::: bağış.

HiBE ::: Malı verenin, hibe ettim gibi âdet olan sözü söylemesi, alanın da kabûl ettim demesi veya kabz etmesi (eline alması) lâzımdır. Alacağını borçluya hibe eden, artık bunu geri isteyemez. (İbn-i Âbidîn)

Hibe sevab kazanmak maksadiyle yapılır. Hibe eden dünyada hayırla anılır, hibesini sırf Allah için yaptıysa ahirette karşılığını görür. (İbn-i Âbidîn)

Yeşilay, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu gibi çeşitli isimler altında kurulmuş olan yardım teşkîlâtları, dînin hibe ahkâmına (hükümlerine) tâbidirler. Yâni bunlar, yardım yerleridir. Vakf değildirler. Vakf malı, vakfeden kimsenin koyduğu şartlara göre idâre edilir. Yardım müesseseleri ise, başkanlarının emrine göre iş görür. (M. Sıddîk bin Saîd)

HiBE ::: Malı verenin, hibe ettim gibi âdet olan sözü söylemesi, alanın da kabûl ettim demesi veya kabz etmesi (eline alması) lâzımdır. Alacağını borçluya hibe eden, artık bunu geri isteyemez. (İbn-i Âbidîn)

Hibe sevab kazanmak maksadiyle yapılır. Hibe eden dünyada hayırla anılır, hibesini sırf Allah için yaptıysa ahirette karşılığını görür. (İbn-i Âbidîn)

Yeşilay, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu gibi çeşitli isimler altında kurulmuş olan yardım teşkîlâtları, dînin hibe ahkâmına (hükümlerine) tâbidirler. Yâni bunlar, yardım yerleridir. Vakf değildirler. Vakf malı, vakfeden kimsenin koyduğu şartlara göre idâre edilir. Yardım müesseseleri ise, başkanlarının emrine göre iş görür. (M. Sıddîk bin Saîd)

Hibe :::


  1. Bağış.

  2. bk. bağış

  3. bağış, bağışlama, ~ akdi: bağış, bağışlama sözleşmesi. ~ eden: bağışlayan. ~ edilen: bağışlanan. ~ va'di: bağışlama sözvermesi.

hibe ::: bağışlama , hibe

hibe ::: ‬bağışlama

hibe ::: hibe

hibbe ::: (a. i. c. : hibeb) paçavra, kesilmiş kumaş parçası.

hibe ::: (a. i. c. : hibât) bağışlama; bağış.

Hibe ::: Bağışlama

Hibe ::: Bağışlama

hibe ::: bağış, bağışlama

hibe :::

bağışlama

HİBE :::

(C.: Hıbeb-Hıbâb) Yaban otlarının tohumu